Erkekler eşlerinin gebeliği karşısında reaksiyon gösterirler.
Erkekler çeşitli duygulara kapılırlar. Eşlerini korumayı isterler, evlilikleriyle daha fazla gururlanırlar, kendi erkeklikleriyle gururlanırlar, (Bu erkeklerin daima bir dereceye kadar endişelendiği bir husustur) , çocuğu beklerken zevk duyarlar.
Fakat bu arada bütün bunların altına başka bir duygu gizlenebilir. Nasıl küçük bir erkek çocuk annesinin hamile olduğunu öğrenerek kendisinin istenmediğini sanırsa, bir koca da yalnız bırakıldığına karar verir.
Bunu da karısına hırçınlık ederek, gecelerinin çoğunu erkek arkadaşlarla qeçlrrneyl isteyerek, veya başka kadınlarla flört ederek belirtir. Halbuki hayatının bu yabancı devresinde daha fazla destek bekleyen karısı için bu reaksiyonlar hiç de yardım edici değildir.
Baba, ilk bebek doğduğu sırada hastane devresinde kendisini özellikle yalnız bulur. Karısının sağ salim hastaneye yatmasına yardımcı olmuştur. Hastanede kadına bakacak bir sürü insan vardır. Ondan sonra erkek yalnız kalır, iş saatleri hariç yapacağı hiç bir şey yoktur.
O, eski dergiler bulunan bekleme odasında oturup, karısının sancılarının ne halde olduğunu düşünür, ya da inanılmayacak kadar ıssız olan evine döner. Bir erkeğin böyle durumda bir bara gidip oradakilerle içki içmesine hiç şaşmamalıdır. Çalıştığı yerde dikkati çekmektedir, fakat sözlerin çoğu şakadır. Karısıyla çocuğunu görmeye gittiği zaman,hastane onda aile babasıymış gibi bir etki bırakrmaz. Kendisi belirli saatlerde tahammül edilebilen bir ziyaretçidir.
Aileyi eve götürme zaman: geldiği zaman annenin (büyük annenin ve varsa diğer yardımcının bütün ilgisi bebeğe çevrilmiştir. Babanın görevi sadece bir hamallıkmış gibi görünür. Bunlardan, babanın bütün ilgiyi üstüne çekmek istediğini veya o ara kendisiyle ilgilenilmesi gerektiğini kasdetmiyorum. Fakat erkek. kendisini eskisinden önemsiz duyacak ve hayal kırıklığına uğrayacaktır.