İhtiyar Adam Tecrübe Yaşayarak Elde Edilir
Benzer Yazılar
Serin havalarla birlikte okulların, yeni iş sezonunun başladığı kafaların karışık olduğu bir dönemdeyiz.
Yazın kavurucu sıcaklarını, nemini, yağını, kirini pasını geride bıraktık. Kimileri ‘maalesef’ kimileri ‘nihayet’ diyerek veda etse de öyle ya da böyle yeni mevsime geçiş sürecindeyiz.
Geçtiğimiz sıcak aylarda cildimizi çeşitli bakımlar, yağlar, koruyucular ile bir şekilde zararlı güneş ışınlarından, denizin tuzundan koruduk (öyle umuyorum:). Peki ya kışın içimizi ürperten rüzgârına, yağmuruna-çamuruna karşı cildinizi nasıl koruyacağınızı biliyor musunuz?
Öncelikle çok büyük bir yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırarak başlamak istiyorum: Güneş kremleri sadece yazın kullanmak için değildir! Lütfen raflara kaldırdığınız faktörü önemsiz güneş kreminizi derhal eski yerine koyunuz. Kış güneşi esen rüzgârla birlikte cildinizi yazın olduğundan kimi zaman daha bile fazla yakıp yıpratabilir.
Yazın parçalı bulutlu esintili havalarda daha hızlı ve kolay bronzlaşmanızın sebebi de budur. Dolayısıyla lütfen sonbahar ve özellikle kış aylarında cildinizin yıpranmasını azaltmak amacıyla güneş kremi kullanmaya devam edin – elbette ki güneşli günlerden bahsediyorum-
Makyaj Yapanlar Dikkat Etmeli
Sırada işinden gücünden ya da sadece keyiften düzenli makyaj yapanlara birkaç tavsiyem olacak. Burada bir göz kalemi ruj sürüp dışarı çıkanlardan bahsetmiyorum. Onlara birazdan geleceğiz. Burada, ciltlerine pudra, fondöten ve bu gibi gözenekleri kapayan ürün kullanan kadınlara sesleniyorum. Yani profesyonel makyaj uygulayanlar… Şu bir gerçek ki cildin yaşlanmasının en büyük sebeplerinden biri kirdir.
Buna sebep olan da cildimizdeki gözeneklerin kapanması durumudur. Eğer cildinize her gün düzenli makyaj uygulayan biri iseniz, eve geldiğiniz andan itibaren yüzünüzdeki makyajdan hemen kurtulun. Bunu yaparken dikkat etmemiz gereken birkaç husus var.
Mesela makyajınızı düpedüz bir ıslak mendil ile temizliyorsanız, markası ne olursa olsun içerdiği alkol yüzünden cildiniz makyajın sebep olduğundan daha çok deforme olacaktır. Bunun yerine daha az zararlı makyaj temizleme mendilleri ile makyaj temizleme sütlerini kullanın derim.
Özellikle ‘Aloe Vera’ içerenleri tavsiyemdir. Bu bitkinin saymakla bitmeyen faydalarını merak ediyorsanız birkaç gün beklemeniz gerekiyor. Son olarak, benim asla vazgeçmediğim ve herkese şiddetle tavsiye ettiğim gül suyu. Gül suyu cildinizdeki makyajı şaşırtacak derecede derinlemesine temizler ve gözeneklerinizi açar. Diğer kozmetik ürünleri kadar pahalı asla değildir. En güzeli de cildinizi ferahlatırken parlamasını da sağlar.
Pekâlâ, diyelim ki benim gibi yoğun makyaj tercih eden biri değilsiniz. Bir kalem bir rimel dünyayı gezerim diyorsanız ne olacak? Aslında bizler için iş daha zor. Çünkü pudra, fondöten gibi kapatıcı ve kaplayıcı ürünler, gözenekleri kapatsa da cildi kapladığı için dış etkenlerden bir nevi koruma sağlar.
Cildimizi Korumalıyız
Cildimizi dış etkenlerden (rüzgâr, soğuk, yağmur, çamur vb.) nasıl koruyacağız? Olmazsa olmaz ilk kuralımız şu: Düzenli günlük bakım kremi kullanmak. Nasıl ki dışarı çıkarken üzerimizi giyinmeden sokağa adım atmıyoruz, cildimizi de asla çıplak iken dışarıdaki havayla buluşturmamamız gerekiyor.
Cildinizin yağ oranına göre – bunu az çok kendiniz de anlayabilirsiniz, ya da eczanelerde uygulaması var diye biliyorum- günlük bakım kremi alıyorsunuz ve evden çıkmadan 5-10 dakika önce yüzünüze ve ellerinize uyguluyorsunuz. Bu sizi dış etkenlere karşı gün boyu koruma altında tutacaktır. Eve döndüğünüzde yine muhakkak bir temizleme mendili, sütü, kremi ya da gül suyu, limon gibi doğal yollarla yüzünüzü temizlemeniz gerekir. Temizleme sonrasında cildinize günlük bakım kreminizi tekrar uygulamayı ihmal etmeyin.
Yapacağınız birkaç ufak dokunuş cildinizin soğuk kış günlerine hazır olmasını ve yıllara meydan okumasını sağlayacak. Cilt bakımı sağlık, sağlık her şeyimiz. İhmal etmeyin
