Bir döneme damga vuran sokak röportajları aslında çok masumane duygularla hayata konulmaya başlandı. Eskiden ünlüler hakkında yorumlar, devlet büyükleri ve toplum sorunları ile ilgili düşünceleri kapsarken günümüzde sokak röportajları artık neredeyse tamamen işin gırgırına vurulmaya başlandı.
Bu tarz oyunları reklam kampanyasına çevirenler de var. Mesela son dönemde karşılaştığımız Aleyna Tilki’nin telif olayı ve sonrasında piyasaya çıkacak 2 adet şarkısını açıklaması gibi.
Sokak Röportajları İzlerken Hangisi Doğal Hangisi Zorlama Komedi İçeriyor Nasıl Anlarız
Mesela, yukarıdaki videoda gördüğünüz önce kendini Rize’li olarak tanıtan ve sonradan sessizce Kastamonu’lu olduğunu itiraf eden arkadaş ve muhabir son derece doğal. Muhabirin tepkisinden zaten bu hemen anlaşılıyor. Ancak daha sonra bu iri yapılı arkadaşla daha sonradan sanki şans eseri yolda karşılaşmışlar da tekrar röportaj yapar gibi yapıyorlar. Bu da doğal olmayan kısmı.
Profesyonel olarak sokak röportajları yapan haber ajans çalışanlarından ziyade lafımız dışarıya çıkıp insanlara tuhaf tuhaf sorular soranlara. Tuhaf derken aslında kimisi çok basit, kimisi de kafa karıştırıcı. Zamanında bu da masumane duygularla başlamıştı. Ta ki bu işi yapanlar ilginç cevaplar alana ve insanlar bu cevaplara çok gülene kadar.
Bunların atalarından sayılan ve normal bir röportaj sırasında ortaya çıkmış “Artiz ne arar la bazarda?”, “Herkesin bir popisi vardır.”, “Beyin bedava.” gibi viral olarak yayınlan röportajlardır. Bu tarz videolar o kadar çok izlendi ki insanlar bunu fırsat bilip artık sokağa çıkıp insanlara sorular sormaya başladılar.
Şimdiki sokak röportajı yapan arkadaşlar da rastgele işlek bir bölgeye gidiyor ve bir şey yakalarız ümidiyle basit sorular sorup ilginç cevaplar almayı bekliyorlar. Belki de 50 kişiye aynı soruyu yöneltiyorlar ve aralarından 3-4 kişi yanlış cevap verdiğinde sadece bunları yayımlayarak bakın ülke ne halde mesajı veriliyor. Halbuki doğru cevap veren 45 kişi var ve bu ne komik ne de ilginç olduğu için yayımlanmıyor.
Küçük Kanallar Kasıtlı Olarak İnsanları Alakasız Sorularla Sıkıştırıp Onlar Üzerinden Rant Elde Etmeye Çalışıyorlar
Bunu büyük kanallar nadiren de olsa yapıyor ancak küçük kanalların neredeyse tamamı kendini bu işe adamış sanki. Mesela bir soru: “İftarı ülkemizde ilk hangi şehir açar?” Cevap olarak ise bir amcamız neredeyse bütün şehirleri sayıyor ancak Iğdır demiyor. Aralara da bizim süper zeka röportajcılarımız gitmiş birkaç tane Asya kökenli turiste Iğdır dedirtmiş onları koymuşlar. Sanki bizim halkımız salak da onlar süper zeka. Sen gidip 50 kişi arasından yanlış cevap veren 3-4 kişiyi yayımlayıp da doğruları hiç koymazsan asıl salak sensin. Çünkü sen bizi salak yerine koymaya çalışıyorsun.
İşi bir seviye yukarı taşıyıp artık kendi adamlarını tutup da onlara cevap verdirenler de var. İlginçtir ki youtube üzerinden bu tarz videolara yapılan yorumlara baktığımda bunların gerçekliğine inanıp da yorum yazan çok kişi var. Örnek olarak 1.5 milyonu aşkın görüntülenme almış şu videoya ve altına yapılmış yorumlara bakabilirsiniz.
Sonuç olarak anlatmak istediğimiz; neredeyse 2018 yılına giriyoruz. İnternette gördüğümüz her şeye hemen inanmaktan ziyade farklı bir açıdan bakıp gerçekliğini irdeleyelim. Böylelikle daha bilinçli bir toplum olabiliriz. Sorulara yanlış ve saçma cevap insanları görüp nerede yaşıyoruz biz düşüncesine kapılmaya gerek yok.
Son zamanlarda ise bu sorulara;
- En son ne zaman seviştiniz?
- Erkekler ne ister?
- AMK nedir?
- Hayatınızda en çok tuttuğunuz şey nedir?
- Bugüne kadar yaptığınız en ayıp şey nedir?
Eklenmeye başlandı ve cevaplardan ziyade sorularla da sıra dışı olup daha çok görüntülenme çabası başladı. Siz bu tarz röpotajlardan birinde hiç yer aldınız mı? İnternette veya televizyonda bu tarz röportajları gördüğünüzde sizin tepkiniz ne oluyor?